Merhaba dostlar bu yazımda(yazıyı okumaya üşeneneler için podcast) geleceğimiz hakkında yalan yanlış çıkarımlarda ve tahminlerde bulunacağım.
Geleceğimizi tahmin etmeden önce size kesin olarak söyleyebileceğim, geleceğimizi kimin yada kimlerin yönlendireceğini söyleyebilirim. Sermaye sahipleri geleceğimizin nasıl olacağına karar verecek.
Chuck Palahniuk'nin Fight Clup filminde ne diyordu;
İBM Yıldızı, Microsoft Galaksisi, Starbucks Gezegeni.... Microsoft 2019 yılı içinde 125 milyon dolar gelir açıklamış, 2020 içinde şimdiye kadarki geliri milyar dolar seviyesine erişmiş durumda. Dünya'nın en değerli ilk on şirketinden yedisi teknoloji şirketi, bu şirketlerin bir noktadan sonra daha büyük yatırımlar yapmaz ise ekonomik anlamda sürdürülmeleri mümkün olmaz, bu yatırımlarda başka bir şirketi satın almak değil, gezegenleri satın almak ve oralarda kendi ülkelerini kurmaları gerekir. Microsoft, Amazon, Apple ve benzeri şirketlerin kasalarında şuan bile nerdeyse sonsuz yatırım yapabilecek paralar var, bu paraların kasada olması sanıldığı kadar yararlı değil.
Gelecekte şirketokrasi hakim olacak dersek çok abartmış olamayız, yani gün gelecek Apple dediği için bir yasa meclisten geçip kanunlaşabilecek, insanların bundan rahatsız olacağını düşünmüyorum çünkü çoğumuz şirketlerin bizim hakkımızda bilgilere vakıf olması için can atıyoruz, akıllı saatler ve bileklikler hakkımızda deli gibi bilgiyi zaten topluyor. Bilmem hatırlar mısınız Xbox konsolunda Kinect diye bir aparatı vardı evde yedi yirmi dört açık bir kamera aman allahım bu bildiğin, bir "big brother is watchinhg you" durumu değil miydi? hani varya 1984 romanındaki gibi, evde sizi gözetleyen ve hiç kapanmayan bir tv vardı, bu şey gelmiş ve evimize girmiş ama ufak tefek sesler dışında kimse ses etmedi, allahtan bu teknoloji oyunlar için pek bir çekici yanı yoktu da çabuk unutuldu.
Ulus devletleri teknoloji karşısında şansı git gide azalıyor, şuan Twitter ve Facebook kendi başına birer devlet olmuş durumda. Her ne kadar NSA bunların tepesinde polislik yapıyor gibi dursa da sermayesini arttıran bu markalar, herhangi bir Amerikan başkanlık seçininde işlerine gelen adayı fonlasalar kazandırırlar. Sarı kafayı Twitter dan nasıl banladılar neydi adı Donald Tramp, bildiğin adamı susturdular.
Tüm bunların ortasında insan paranın piyasada dönmesini sağlayan bir etmen olacak, teknoloji uğruna özgürlüklerini çok kolay feda edeceklerdir, bugün ölene kadar hasta olmayacaksınız dense bir nano bot üretilse, onu vücuduna enjekte etmeyecek misiniz, nanometre büyüklüğünde bir bir şeyi içmelik yada damardan almadık diye ölmeyi kimsenin mantıklı bulacağını sanmıyorum.
Gelecekte insanın yeri bambaşka olacak özellikle şuan bile hayatımızda olan sanal gerçeklik gözlükleri gelecekte insanlar için uyuşturucu gibi olacak, gerçek hayat ile sanalını ayırt etmek imkansız olacak, insanlar sanal gerçeklikten çıktığı zaman gerçek dünyada olduklarının kanıtı olarak bir takım referans noktaları belirlemesi gerekecek. Zaten çoğu insan sanalı gerçekliğe tercih edecek. Düşünsene Dan Bilizeryan gibi bir hayatı sanalda yaşamak varken gerçek hayatta neden geri dönmek isteyesin, belki beslenme ve boşaltım sistemi için ara veririsin ama onun haricinde o sanal dünyadan çıkmak istemezsin. Şuan lens boyutunda sanal ekranlar halihazırda var ama bir türlü amerikan ilaç denetleme birimi fda dan onay alamıyor, o konuda ne kadar araştırma yaptıysam hep dead end oldum çünkü bu lensin zararlı olduğunu gösteren bir bulgu yok fakat uzun kullanım senaryoları ile mikro piller biraz muamma.
Bir yandan 3D yazıcıların çok hızlı gelişmesine tanıklık ediyoruz, 2100 yılında insan organları 3D yazıcılardan kusursuz bir şekilde basılacak, geçen bir haber okumuştum 3D yazıcılardan yapay et basılmış, oha demekten kendimi alamadım ve tadı gerçek etten daha güzelmiş ama bu etin tadının et tadından olduğunu bizim tad alma dokumuza gerçeği mi söylüyor yoksa beyindeki tad almadan sorumlu kısımı çin tozu gibi kandırıyor mu bilmek zor çünkü bu bir endüstriyel sır. Biliyorsunuz çoğu noodle da çin tozu kullnılıyor ve gerçekte olmadığı kadar lezzetli olması için bir madde kullanılıyor, o noodle'ın gerçek tadını hiçbir zaman bilemeyeceksin ve beynindeki tad alma kısmı sürekli manüpülasyona uğradığı için bozulacaktır.
Neyse konumuza dönelim geleceğimiz her senaryoda istenmeyen bir ütopyaya doğru kayıyor "Cesur Yeni Dünya" yanında istenen kalıyor.
Hep somut şeylerden gittik ama 2100 yılında inanç sistemleri ne olacak, kendini sürdürmeye devam edeceğini düşünüyorum çünkü insanlar ölümden sonra hayatın olduğuna inanmak ister çünkü rahatlatıcıdır ayrıca Dünya üzerinde 600 tane din var hristiyan, müslüman ve yahudilik dışında 600 inanç sistemi daha var, bunların devamlılığını bir takım insanlar 2100 yılında ısrarla devam ettirecek, yahu Jeday dini diye birşey var biliyor muydunuz, hani şu Star Wars filmindeki Jedayların felsefesini inanç sistemi haline getirmişler ve inanıyorlar bunada Jediizm deniyor ve sözde değil Texas eyaletinde tapınakları dahi var. Tabiki kimsenin dini ile dalga geçmiyoruz saygı duyuyoruz en nihayetinde temeli felsefik olan bir durum. İnsanların elinden inanç sistemini almak daha uzun yıllar alacaktır ama er yada geç insanların inanç sistemlerini terk edeceğini düşünüyorum daha doğrusu araştırmalar bunu gösteriyor. BBC de yayınlanan bir araştırmada 57 ülkede 50 bin kişiyle yaptığı bir kamuoyu anketine göre, 2005-2011 yılları arasında, kendisini dindar olarak tanımlayanların oranı yüzde 77'den 68'e düşerken, ateist olarak tanımlayanların oranı yüzde 3'lük artışla toplam nüfusun yüzde 13'üne tırmanmış.
Tekrar somuta dönelim 2100 yılında servet sahipleri ne olacak, tabiki bir çoğu ölmüş olacak ama geride çok büyük şirketler bırakıp zenginliklerine zenginlik katmaya devam edecekler, Jeff Bezoz' un serveti bu yıl 140 milyar dolar oldu ve bu gibi adamlara artık yetişmek imkansız oldu, eskiden savaşlar olurdu, insanlar arasındaki servet dağılımı resetlenir ve gelir dağılımı düzene girerdi. Şuan öyle bir durum yaşanması neredeyse imkansız, hangi çılgın gidip Amerikayı kuşatabilecek güce sahip? Bazende savaşların bitmesi ticaret ile alakalıdır, bugün Türk toprakları niye Suriye gibi Irak gibi savaş alanına dönmüyor, elbette güçlü ordumuz diyeceksiniz tabiki buda bir sebep ama ülkemizden geçen doğalgaz transiti için döşenmiş borular tüm avrupa için hayati değere sahip, o yüzden kolay kolay bizim gibi ülkelerde savaş çıkmaz, gene uzaklaştığımız noktaya geleyim savaşlar olmadığı için sermeyenin kitabını yazmış şirketleri yakalamak için artık çok geç. Servetler böyle korundukça gelir dağılımındaki adalet 2100 de akıl almaz seviyelere gelecektir, Şimdi bile 3 - 4 milyon dolarlık arabalar ile gezen insanları görünce iç geçiriyoruz, gelecekte 10 milyar dolarlık bir uzay aracına sahip insanlar olacaktır. İnsanlar arasındaki eşitsizlik tüm insanlık tarihi boyunca vardı ama her yıl bir öncekinden dahada vahşileşen büyüyen bir eşitsizlik.
Otonom araçlar çok yaygın hale gelecek, normal şekilde araç kullanmak özel bir uğraş haline gelecektir, kimsenin gerekmedikçe araba kullanacağını düşünmüyorum ve trafik kazası ölümleri yok denecek kadar azalacak ama biteceğini sanmam illaki bazı yazılımlar insan kadar olmasa da bazı hesapta olmayan değişkenler yüzünden kaza yapabilecek, özellikle ülkemiz için otonom araçlar tam bir sınama yeri olur, düşünsenize otonom araca buraya park edemezsin diyen değnekçinin arasında geçen konuşmaları.
Şu dronların gelecekte çok iş yapacağını düşünmüyorum, heleki konvansiyonel dronların savaş alanında hiçbir yeri olmayacak çünkü bunların çalışan sistemini durdurup düşmelerini sağlamak bir şok dalgasına bakar, yani savaş alanında bomba taşıyan dronların bir şok dalgası ile hedeflerine varmaları zor. 2100 yılında halen taliban ile çatışıyorsanız başka tabi...
Rüyalara reklam verilmesi
Robotlar ile evlilik
Big data
Devamı gelecek ve güncellenecek bir yazı, beklemede kalın...
Yorumlar
Yorum Gönder